Sade’leşelim

2020’yi uğulamaya çok az kaldı, iyi anılarla hatırlayacağımız bir yıl olmadığı konusunda sanırım hepimiz hem fikiriz.

Benim hem fikir kalmak istediğiim bir nokta da bu yılın “Ezber Bozan” kısmı.

Yapmaya alışık olduğumuz pekçok şeyi unuttuk ya da değiştirdik.

Bildiğimizi sorguladık,

Kendimizi sorguladık,

İlişkilerimizi sorguladık,

Düzenimizi sorguladık,

Alışkanlıklarımızı sorguladık!

Bu sorgulamalar sonucunda yeni kararlar aldık, almak zorunda kaldık.

Bu kararlar arasında en sık duyduklarımdan biri de Sadeleşmek!

Ne kadar çok şeye sahip olduğumuzu fark etmeye başladık ve “sadeleşmek” için ilk olarak almayı bırakmaya, sonra fazladan aldıklarımızdan kurtulmaya başladık.

İyi de oldu çünkü her eşyanın bir enerjisi var ve fazlası bize artı getirmeyip aslında bizden götürüyor, maddi manevi kayıp!

Sadeleşmenin bu kısmına hiç itirazım yok gayet de güzel bununla birlikte eksik.

Sadeleşmek istiyorsak ihtiyacımız olan asıl;

zihnimizi sadeleştirmeye ihtiyacımız var: Kaygı ve endişelerden uzak durup,pozitif olana, herkesteki iyiye odaklanarak sadeleşme.

Kalbimizi sadeleştirmeye ihtiyacımız var: Kin, nefret, intikam gibi olumsuz duyguları geride bırakıp,kalbimizi merhamet, sefkat ve sevgiye açarak sadeleşme.

Gönülden vererek sadeleşme:Ne veriyorsak özümüzden vererek, sevgimizi, ilgimizi, zamanımızı paylaşarak sadeleşme.

Sade’ce yaşayarak sadeleşme: Önümüzde olanın kıymetini fark ederek, sunulan her gün ışığını hediye olarak kabul ederek sadeleşme.

Beklentisiz yaşayarak sadeleşme: Beklentiler kıyaslamaları beraberinde getirir, olanı olduğu gibi görmemizi engeller. Beklenti olaylara kendi filtrelerini eklemektir. Olduğu gibi görerek sadeleşme.

“Problemler, doğru insanlar biraraya geldiğinde fırsatlara dönüşür.” Robert Redford

2020’nin hediyesini kabul ederek uğurlamaya niyetliyim. Benim için Öğrettiği Sade’ce Yaşamak!

Write a comment